Quality of Service(QoS) Servis Kalitesi networklerin data trafiğinin haricinde ses ve video iletimi amacıyla kullanılmaya başlamasından sonra önem kazanmış bir uygulamadır. QoS uygulamalarında asıl amaç var olan bantgenişliğini(bandwidth) en verimli şekilde kullanılabilmesine imkan sağlamaktır.
QoS uygulamalarından önce bir yönlendiriciye gelen paketler Best Effort(BE) dediğimiz yöntemle diğer uca aktarılıyordu. Bu yöntemle gelen paketler üzerinde hiçbir işlem(önceliklendirme anlamında) uygulanmadan direk karşı tarafa aktarılıyordu. Best effort paketlerin karşı tarafa ulaşıp ulaşmadığını kesinlikle garanti edemez. Best effort kullanılan networklerde bütün kullanıcılar network üzerindeki trafiğe göre değişen; daha önceden belirlenemeyen iletim hızı ve iletim sürelerinde iletişim sağlarlar.
QoS un daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle birkaç terimin iyi anlaşılmış olması gerekmektedir. Bunlar delay(gecikme), jitter(seğirme), bantgenişliği(bandwidth), packet loss(paket kaybı), throughput(veri hacmi) tur.
- Delay: Gecikme manasına gelen delay birkaç şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Bir cihazın bir frame/paket’i alıp onu çıkışa yönlendirmesine kadar geçen süreye işlem gecikmesi(processing delay); bir frame/paket’in iki port arası iletimi arasında geçen süreye serileşme gecikmesi (serialization delay); yine bir paket/frame’in kaynağından derlendikten sonra çıkıp hedefte yorumlanmasına kadar geçen süreye noktalar arası gecikme(end-to-end delay) adı verilir.
- Jitter: Paketlerin gecikme sürelerindeki varyasyondur(farklılık). Aynı türden paket/frame’ lerin kaynak ile hedef arasındaki iletimi esnasında geçen süreler arası farklılığı ifade eder. Türkçe de seğirme olarak kullanılmaktadır.
- Throughput: Bir noktadan diğer bir noktaya ortam üzerinde sorunsuz iletilen verilerin oranını verir. Bazı kaynaklarca bandwidth kullanım oranı olarak ta kullanılmaktadır.
- Bandwidth: Bir kanal boyunca iletilebilecek maksimum veri miktarıdır, bits/second, bps:bit-per-second cinsinden ölçülür.
- Packet Loss: Veri iletim esnasında bazı paketlerin hedefe ulaşamamasını ifade eder. Yanlış yönlendirme, iletim esnasında paketlerin zarar görmesi, girişim v.b. yollarla oluşabilir.
İnternet üzerinde günlük kullandığımız uygulamaların her birinin yukarıda belirttiğimiz tanımlamalara olan duyarlılığı ayrı ayrıdır. Örneğin ses haberleşmesinde gereken bantgenişliği orta seviye, paket kaybı duyarlılığı düşük, jitter ve gecikme duyarlılığı yüksek iken; bir telnet uygulamasında bantgenişliği düşük, paket kaybı duyarlılığı orta, gecikme ve jitter duyarlılığı orta seviyededir. Bir ftp uygulamasında bantgenişliği orta-yüksek seviyede, paket kaybı duyarlılığı düşük, gecikme ve jitter duyarlılığı düşük iken; video uygulamalarında bant genişliği ihtiyacı yüksek, paket kaybı duyarlılığı orta seviye, gecikme ve jitter duyarlılığı yüksek seviyelerdedir. Yukarıda özellikleri belirtilen uygulamaların bir diğer uygulamanın çalışmasını etkilemeyecek şekilde yürütülmesini sağlamak için QoS kullanılmaktadır. Böylelikle network üzerinde gerekli işlemler uygulanaraktan var olan kaynaklardan verimli bir şekilde yararlanmış oluruz.
QoS neticesinde bazen bir uygulamaya bir diğer uygulamadan daha çok bantgenişliği ayırmak gerekebilir. Bu fazla bant genişliği ayrılan uygulamanın diğerinden daha önemli olduğu manasına gelmez. Burada yürütülen işlem uygulamanın gereksinimlerini göz önünde bulundurarak, her bir uygulamaya ihtiyacı doğrultusunda servis seviyesi uygulamaktır. İki uygulamaya da eşit olarak bant genişliği ayırmak bazı durumlarda, her ne kadar adil görünse de, istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir.
QoS kullanımının bir nedeni de congestion management’ dır(tıkanıklık yönetimi). Network çıkışında oluşacak herhangi bir tıkanıklık durumunda QoS iletim için paketleri bir sıraya dizerekten network yöneticilerine hangi tip paketlerin öncelikli olaraktan iletilmesinin ayarlanması imkanını verir. Tıkanıklık yönetimi QoS uygulamaları tıkanıklığın oluşması durumunda devreye girerler.
Ağların WAN çıkışları LAN içerisi iletime göre genellikle daha sınırlı olduğu için WAN çıkışlarında uygulanan QoS’un gerekliliğinin anlaşılabilmesi kolaydır. Fakat LAN da imkanlar daha geniş olduğu için QoS’un gerekliliği tartışılmaktadır. Burada akıllara gelen soru yerel ağda bant genişliğinin yüksek tutulmasıyla QoS’a olan ihtiyacın ortadan kalkıp kalkmayacağıdır. Bu düşünce ilk bakışta akla mantıklı gibi gelse de bant genişliğinin yüksek tutulması her şeye çözüm olamamaktadır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi QoS eşittir bandwidth düşüncesi yanlıştır. Bu duruma sadece bant genişliği açısından bakacak olursak ftp ve video konferans görüşmesinin aynı anda yürütülmeye çalışıldığı bir ortam düşünelim. TCP yapısı gereği var olan bant genişliğinin hepsini kullanmak isteyecektir. Bu da video konferans görüşmelerinin kalitesini etkileyecektir. Ayrıca gerçek zamanlı uygulamalarda çok önemli olan jitter ve gecikmeye karşı tolerans problemi, bant genişliğinin arttırılmasıyla çözüme kavuşmuş olmayacaktır.
Bu yazıda QoS’tan ve QoS’un gerekliliğinden bahsettim bundan sonraki yazımda QoS mekanizmalarından bahsedeceğim…
Mehmet Burak Uysal